İÇTİHAT - DİLEKÇE
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
İÇTİHAT - DİLEKÇE

FORUMUMUZDA İÇTİHAT ÖRNEKLERİ İLE DİLEKÇE ÖRNEKLERİNE ULAŞABİLİRSİNİZ...
 
AnasayfaAnasayfa  PortalPortal  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
En iyi yollayıcılar
Avukat (160)
5941 Çek Kanunu ve Uygulamaları Vote_lcap5941 Çek Kanunu ve Uygulamaları Voting_bar5941 Çek Kanunu ve Uygulamaları Vote_rcap 

 

 5941 Çek Kanunu ve Uygulamaları

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Avukat
Admin
Admin
Avukat


Mesaj Sayısı : 160
Rep Gücü : 504
Kayıt tarihi : 28/12/09
Yaş : 45
Nerden : Samsun

5941 Çek Kanunu ve Uygulamaları Empty
MesajKonu: 5941 Çek Kanunu ve Uygulamaları   5941 Çek Kanunu ve Uygulamaları EmptySalı Mart 23, 2010 2:41 pm

5941 Çek Kanunu ve Uygulamaları
3167 s. Yasa KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
5941 s. Yasa KARŞILIKSIZ İŞLEMİ YAPILMASINA SEBEBİYET VERMEK ve KARŞILIKSIZ ÇEK DÜZENLEMEK
SUÇLARI
3167 s. Yasanın 16/1. fıkrası; Üzerinde yazılı keşide tarihinden once veya ibraz süresi içinde 4 üncü madde uyarınca ibraz edildiğinde, yeterli karşılığı bulunmaması nedeniyle kısmen de olsa ödenmeyen çeki keşide eden hesap sahipleri veya yetkili temsilcileri çek bedeli tutarı kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. Ancak verilecek para cezası seksenmilyardan fazla olamaz. Bu suçtan mükerrirlere, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
3167 s. Yasanın 16/3. fıkrası; Mahkeme, ayrıca işlenen suçun niteliğine gore bir yıl ile beş yıl arasında belirleyeceği bir sure için hesap sahiplerinin ve yetkili temsilcilerinin çek hesabı açtırmalarının yasaklanmasına karar verir.
3167 s. Yasanın 16/2. fıkrası; Bu suçun , organ veya temsilcisi tarafından tüzelkişi yararına işlenmesi halinde özel hukuk tüzelkişisi hakkında da birinci fıkra uyarınca para cezasına hükmolunur.Ayrıca yetkili temsilci tarafından yararına çek keşide edilen hesap sahibi gerçek kişi hakkında da bu fıkra hükmü uygulanır.
5941 s. Çek Kanunu 5/1.fıkrasında; sadece, çekin karşılığını bankada hazır bulundurmamak suretiyle karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren gerçek kişiler hakkında uygulanacak cezai yaptırım ve bu kişilere uygulanacak güvenlik tedbiri düzenlenmiştir.
Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adlî para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder.
5941 s. Çek Kanunu 5/4.fıkrasında ise; karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren gerçek kişilerin dışında (o kişiler hakkında güvenlik tedbiri 1. fıkraya göre verilecektir.) karşılıksız çek düzenleyen, adına karşılıksız çek düzenlenen ve çek karşılığını bankada hazır bulundurmayan gerçek ve tüzel kişilere uygulanacak güvenlik tedbirleri sözkonusudur.
Güvenlik tedbirleri; soruşturma evresinde C. savcısının talebi üzerine sulh ceza hakimi ya da koğuşturma evresinde mahkemece uygulanacaktır.
Soruşturma aşamasında uygulanan tedbire koruma tedbiri, koguşturma aşamasında uygulanan tedbire de güvenlik tedbiri denilmektedir.
5941 s. Yasada düzenlenen güvenlik tedbiri TCK. 53. maddesinde düzenlenen güvenlik tedbirinden farklıdır.
5941 s. Yasada düzenlenen güvenlik tedbiri ceza mahkumiyetinin kanuni sonucu değildir. 5941 s. Yasanın 5/1. maddesinde düzenlenen güvenlik tedbiri kararda açıkça gösterilmelidir. Kararda yazılmayan güvenlik tedbiri uygulanamaz ve şüphelinin lehine kazanılmış hak teşkil eder.
5941 s. Yasanın 5/ 4. fıkrasının kapsamı aynı maddenin 1. fıkrasının kapsamından daha geniştir. 1. fıkrada karşılıksız çeki keşide eden olmasa bile, çek karşılığını bankada hazır bulundurmakla görevli gerçek kişiler hakkında hem cezai hemde güvenlik tedbiri söz konusu iken, çekin karşılığını bankada hazır bulundurmakla görevli olmayan ancak çeki keşide eden gerçek kişi ya da adına çek keşide edilen tüzel kişi hakkında sadece güvenlik tedbiri verilecektir.
- Çekin karşılığını bankada hazır bulundurmakla yükümlü gerçek kişi hakkında; 5. maddenin 1. fıkrası uyarınca adli para cezası ve güvenlik tedbirine hükmedilmeli,
- Çekin karşılığını bankada hazır bulundurmakla yükümlü olmayan, ancak çeki keşide eden gerçek kişi, ya da hesap sahibi tüzel kişi hakkında; 5. maddenin 4. fıkrası uyarınca sadece güvenlik tedbirine hükmedilmeli,
Ve yukarıda gösteridiği şekilde iddianame düzenlenmelidir.
Diğer ceza hükümleri
Madde 7 / (6) . Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, buna rağmen çek düzenlerse, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
1 – Suçun tanımı:
Yukarıdaki her iki maddenin karşılaştırılmasından da anlaşılacağı gibi;
3167 s. Yasanın 16/1. fıkrasında; “Karşılıksız çek keşide etmek” ve “lehine karşılıksız çek keşide edilmek”suç olarak tanımlanmıştır.
Karşılıksız çek keşide eden hesap sahibi gerçek kişi ve hesap sahibi gerçek kişi lehine çek keşide eden vekil veya temsilcileri, tüzelkişi temsilcileri veya vekilleri ile lehine karşılıksız çek keşide edilen tüzelkişiler hakkında aynı cezaya hükmolunur. (çek bedeli kadar adli para cezası ve bir yılla beş yıl arası çek hesabı açtırma yasağı)
Not: 31.12.2008 tarihinden sonra TCK. nun 5. 7. ve 20. maddeleri uyarınca tüzelkişiler hakkında ceza verilmemiş ve verilen cezalar ortadan kaldırılmıştır.
5941 s. Çek Kanunun 5/1.fıkrasında; çekin karşılığını bankada hazır bulundurmamak suretiyle karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet vemek suç olarak tanımlanmıştır.
Yeni yasada; karşılıksız çeki keşide etmemiş olsa bile çekin karşılığını bankada hazır bulundurmakla yükümlü hesap sahibi gerçek kişi veya tüzelkişi temsilcisi veya vekili cezai olarak sorumlu tutulmuştur.
Çekle ilgili olarak bankada çekin karşılığını hazır bulundurmamak suretiyle karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında; (çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olmamak üzere adli para cezaı ile birlikte çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına) hükmedilecektir.
Buradaki en önemli ayırım;
3167 s. Yasanın 16. maddesinde karşılıksız çek keşide edenlere ve lehine karşılıksız çek keşide edilenlere hem cezai yaptırım ( adli para cezası) hem de tedbir (çek hesabı açma yasağı) öngörülmüş iken,
5941 s. Yasanın 5/1. fıkrasında, sadece çek karşılığını bankada hazır bulundurmakla yükümlü olanlara hem cezai yaptırım (adli para cezası) hem de tedbir ( çek düzenleme ve çek hesabı açtırma yasağı) öngörülmüş, buna karşın karşılıksız çek düzenleyenlere (bankada çek karşılığını bulundurma yükümlülüğü olmayan) ve adına karşılıksız çek düzenlenen gerçek ve tüzelkişilere ise sadece tedbir (çek düzenleme ve çek hesabı açtırma yasağı) öngörülmüştür.
2 – Suçun faili:
A – ) 3167 s. Yasada;
a – Karşılıksız çeki keşide eden gerçek kişi,
b- Lehine çek keşide edilen gerçek veya tüzelkişi,
Suçun failidir.
Karşılıksız çeki keşide eden gerçek veya tüzelkişi temsilcisi veya vekilinin, çekin ibraz edildiği tarihte çek keşide etme yetkisi sona ermiş, ya da şirketteki hisselerini devretmek suretiyle şirket yönetiminden ayrılmış olsa bile cezai sorumluluğu devam etmektedir.
Karşılıksız çek keşide etmek suçundan fail olanlar hakkında “ çek bedeli kadar adli para cezası ve çek hesabı açtı yasağı” tedbirine hükmedilir.
B – ) 5941 s. Çek Kanunu:
1- 5941 s. Çek Kanunu 5. maddesinin 1. fıkrasına gore suçun faili;
Çekin karşılığını bankada hazır bulundurmakla yükümlü gerçek kişi,
Bu kişi, karşılıksız çeki keşide etmiş olsun veya çeki keşide etmemiş olsun suçun failidir. Bu kişiler hakkında “adli para cezasına ve çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına” hükmedilecektir.
1. fıkradaki suçun failleri 5. maddenin 2. fıkrasında sayılmıştır.
Madde 5/2.- Birinci fıkra hükmüne göre çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan kişi, çek hesabı sahibidir. Çek hesabı sahibinin tüzel kişi olması hâlinde, bu tüzel kişinin malî işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişiler, çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlüdür.
Çeki keşide eden kişi ibraz tarihinde; şirketteki hisselerini devretmiş ya da şirketteki görevinden ayrılmış ise cezai yönden sorumluluğu bulunmamakla birlikte hakkında güvenlik tedbiri verilecektir.
Ayrıca, hesap sahibi gerçek kişinin hesabından yasaya aykırı olarak vekil veya temsilcisi tarafından çek keşide edilmesi halinde, hesap sahibi gerçek kişi hakkında ceza ve tedbir kararı verilecek, yasaya aykırı olarak çek gerçek kişi adına açılmış banka hesabından çek keşide eden vekil veya temsilci hakkında ise, sadece tedbir kararı verilecektir.
2- 5941 s. Çek Kanunu 5. maddesinin 4. fıkrasına göre fail;
Çekin karşılığını bankada hazır bulundurmakla yükümlü olmadığı halde karşılıksız çek düzenleyen (gerçek ya da tüzekişi temsilcisi veya vekili, adına çek düzenlenen tüzelkişi faildir. Bu kişiler hakkında sadece, güvenlik tedbiri kararı verilebilecektir. (çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı)
Yeni Çek Kanununun 5/3. fıkrasına göre; hesap sahibi gerçek kişi, adına çek düzenlemek üzere bir başkasını temsilci veya vekil olarak tayin edemez. Ancak hesap sahibi gerçek kişi, adına vekili veya temsilcisi çek keşide etmişse hesap sahibi hukuki ve cezai yönden sorumludur. (5/3- son cümle) Gerçek kişi adına çek keşide eden vekil veya temsilci hakkında adli para cezasına hükmedilmeyecek, sadece tedbir kararı verilecektir.
3 – 5941 s. Çek Yasanına göre, karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet vermek suçu:
a- Şikayete bağlı suçlardandır. (5/1. m.)
b- Şikayet hakkı çeki elinde bulunduran hamile aittir. (5/1. m.)
Hamil; emrine çek keşide edilmek veya çekin arkasında ciro silsilesine uygun cirosu bulunmak veya çeki bankaya ibraz etmek suretiyle haklı olarak çekin hamili olduğunu kanıtlamalıdır. İbraz eden hamilin dışında, ciro silsilesine uygun olarak geri dönüş cirosuyla çeki elinde bulunduran hamilinde şikayet hakkının bulunduğu kanaatindeyim.
Not:: Yasanın gerekçesinde; Yasakoyucu, hem hamilden hemde ibraz eden hamilden bahsetmek suretiyle ibraz eden hamili diğer hamillerden ayırmıştır. 5. maddenin 1. fıkrasında şikayet hakkı hamile tanınmıştır. Sadece ibraz eden hamile değil.
c- Şikayet süresi altı aydır. (TCK. nun 73/1. m.)
d- Şikayet hakkının başlangıç tarihi, çekin bankaya ibraz edilidiği ve banka tarafından karşılıksız işlemi yapıldığı tarihtir.
e- Karşılıksız çek keşide etmek suçlarında yetkili mahkeme Sulh Ceza Mahkemesidir.
Bu davalar;
1- Çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği,
2- Çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer,
3- Hesap sahibinin yerleşim yeri,
4- Şikâyetçinin yerleşim yeri,
Mahkemesinde görülür. (5/1. m)
f- Karşılıksız çek keşide etmek suçundan açılan davalarda CMK. nun;
1- kamu davasının açılmasının ertelenmesine,
2- hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına,
3 -Ön ödemeye,
4- Uzlaşmaya, (CMK. 253/3.m.)
İlişkin hükümleri uygulanmaz. Çek Kanunu madde 5/11.)
g- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar 3167 s. Kanuna gore karşılıksız çek keşide etmek suçundan açılan davalar Asliye Ceza Mahkemelerinde yürütülüp sonuçlandırılır.(GEÇ. M. ¼..)
4 – 5941 s. Çek Yasası yürürlüğüne girmeden önce işlenen karşılıksız çek keşide etmek suçlarında lehe yasa uygulaması:
A – Hesap sahibi gerçek kişi:
a- Çekin, bizzat hesap sahibi gerçek kişi tarafından keşide edilmesi veya adına vekili veya temsilcisi tarafında çek keşide edilmesi;
Her iki yasaya göre de; çeki keşide eden hakkında adli para cezası ve tedbire hükmedilecektir.
Ancak; 3167 s. Yasada kısmi ödeme nedeniyle çek bedelinden daha az adli para cezasına hükmedilmesi söz konusu olmadığı halde yeni Çek Kanununda kısmi ödeme nedeniyle çekin karşılıksız kalan kısmı kadar yani çek bedelinden daha az bir miktar adli para cezasına hükmedilebilecektir. (Not: Bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktarın ödenip ödenmediği araştırılmalıdır. Kanımca; hüküm verilinceye kadar çeke ilişkin olarak keşideci tarafından hamile yapılan ödemeler de adli para cezasının tayininde gözönüne alınmalıdır.)
1 – Kısmi ödeme varsa yeni yasa daha lehedir. Çek bedelinden daha az bir adli para cezasına hükmedilmesi mümkündür.
2 – Kısmi ödeme yoksa; 3167 s. Yasa lehedir. Zira; adli para cezası her iki yasada da aynı miktarda olacağından her iki yasada düzenlenen tedbire bakmalıyız. 3167 s. Yasada tedbir olarak sadece “çek hesabı açtırma yasağı” öngörülmüş iken yeni Çek Kanununda “çek
düzenleme ve çek hesabı açtırma yasağı” öngörülmüştür. Bu nedenle; adli para cezasının eşit olması halinde 3167 s. Yasada düzenlen tedbir yeni çek kanununda düzenlenen tedbirden daha lehedir.
b- Vekil veya temsilcinin hesap sahibi gerçek kişi adına çek keşide etmesi:
Yeni Çek Kanunu lehedir.
Zira, yeni Çek Kanununda hesap sahibi gerçek kişi adına çek keşide eden vekil ve temsilci hakkında adli para cezasına hükmedilemez. 5. maddenin 4. fıkrasına gore; gerçek kişi temsilcisi veya vekili hakkında çeki keşide etmesi nedeniyle sadece koruma ya da güvenlik tediri olarak “çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı” verilebilir. (Çek hesabı sahibi gerçek kişi, kendisi adına çek düzenlemek üzere bir başkasını temsilci veya vekil olarak tayin edemez. “Gerçek kişinin temsilcisi veya vekili olarak çek düzenlenmesi hâlinde, bu çekten dolayı hukukî ve cezaî sorumluluk çek hesabı sahibine aittir.” (5/3. m.)
B- Hesap sahibi tüzel kişi:
3167 s. Yasanın 16/2-3. fıkralarında hesap sahibi tüzel kişi hakkında çezai sorumluluk öngörülmüş, ancak; TCK. nun 5. ve 7. maddeleri gereği genel hükümlerin özel ceza kanunlarında da uygulanması nedeniyle tüzelkişinin sorumluluğu 31.12.2008 tarihinden sonar ortadan kaldırılmıştır. Bu nedenle; hesap sahibi tüzel kişi suçun faili değildir.
a- Yeni Çek Kanununda hesap sahibi tüzel kişi hakkında cezai sorumluluk öngörülmemiş Ancak, 5. maddenin 4. fıkrasına gore hesap sahibi tüzel kişi hakkında sadece koruma ya da güvenlik tediri olarak “çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı” verileceği
öngörülmüştür. Bu nedenle; ne adli para cezası ne de tedbir hükümleri uygulanmayan 3167 s. Yasa lehedir.
b- Çekin karşılığını bankada hazır bulundurmakla görevli tüzelkişi temsilcisi veya vekili;
Çekin karşılığını bankada hazır bulundurmakla görevli tüzelkişi temsilcisi veya vekili her iki yasaya gore de; hem çek bedeli kadar (karşılıksız kalan kısmından az olmamak üzere) adli para cezası hem de tedbirle sorumludur.
Bu kişiler hakkındaki lehe kanun uygulaması hesap sahibi gerçek kişiler gibidir. Kısmi ödeme yapılıp yapılmadığına bakılmalıdır.
c- Çekin karşılığını bankada hazır bulundurma yükümlülüğü olmayan keşideci tüzelkişi temsilcisi veya vekili hakkında 5941 s. yeni Çek Yasası yasası lehedir.
Çekin ibrazı tarihinde karşılığını bankada hazır bulundurma yükümlülüğü olmayan ve halen yetkisi devam eden keşideci tüzelkişi temsilcisi veya vekili ya da herhangi bir
şekilde tüzelkişi ile ilişkisi kesilmiş olan keşideci tüzelkişi temsilcisi veya vekili hakkında adli para cezası verilemez, sadece, tedbire hükmedilebilir. Halbuki; 3167 s. Yasaya gore tüzelkişi adına çek keşide eden temsilci veya vekiller hakkında çek bedeli kadar adli para cezası ve çek hesabı açtırma yasağı verilmekteydi.
C- Miktarı seksenbin Türk Lirasından fazla olan çekler;
3167 s. Yasanın 16/1. fıkrasına göre; her bir çek yaprağı için verilecek adli para cezası seksenbin liradan fazla olamayacak, ancak yeni Çek Kanununun 5/1. maddesine göre de; herbir çekle ilgili olarak azami binbeşyüz güne kadar adli para cezası verilebilecektir. Binbeşyüz gün adli para cezası asgari hadden (20 TL) adli para cezasına dönüştürüldüğünde otuzbin TL adli para cezası verilebilecek, azami hadden (100 TL) adli para cezasına dönüştürüldüğünde yüzellibin TL adli para cezası verilebilecektir.
Miktarı fazla olan (30.000 TL fazla) çeklerde; hakim, her iki yasaya göre de hüküm kurmalı ve hangisi lehe ise o yasayı uygulamalıdır.
Ancak; 5941 s. Yasanın 5/1. maddesine göre verilecek adli para cezası çekin karşılıksız kalan kısmından az olamayacağında, karşılıksız kalan kısmı 80.000 TL nin üzerinde olan çeklerde her halukarda 3167 s. yasanın 16. maddesi lehedir.
D- 3167 s. Yasanın 16/1-son cümlesine gore mükerrir olanlar;
Yeni Yasada mükerrirlere hapis cezası öngörülmediğinden yeni Çek Kanunu lehedir.
E- Vadeli çekin önceden ibrazı;
5941 s. Çek Kanununun 3167 s. Kanundan ayrıldığı en önemli husus; İleri tarihli (vadeli) çeklerin, üzerinde yazan keşide tarihinden önce ibrazı halinde karşılıksız çek keşide etmek suçunun oluşmayacağı hususudur. (not: Bu Yasanın yürürlüğünden önce üzerinde yazan keşide tarihi gelmeden ibraz edilen çekler hakkında açılan soruşturma ve koğuşturmaların ortadan kaldırılması gerekmektedir. Zira, önceden ibraz halinde suç oluşmamaktadır.)
3167 s. Yasaya göre; yasada belirtilen sürede şikayet hakkının kullanılması kaydıyla çekin, üzerinde yazan keşide tarihinden önce bankaya ibrazı halinde karşılıksız çek keşide etmek suçu oluşmaktadır.
28.02.2009 tarihli R.Gazetede yayımlanıp yürürlüğe giren 5838 s. Yasa ile 3167 s. Yasaya eklenen “GEÇİCİ 2. MADDE: “31/12/2009 tarihine kadar, üzerinde yazılı keşide tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.” Hükmü getirilmiştir.
Yeni Çek Kanununun Geçici 1. maddesinin 5. fıkrası ile 3167 s. Yasaya eklenen GEÇİCİ 2. maddeye benzer hüküm getirilmiştir. 5941 s. Yasa “GEÇİCİ MADDE 1/5.: “31.12.2011 tarihine kadar üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.”
Her iki Geçici Maddedeki düzenlemenin, tarihler dışında bire bir aynı olduğu görülmektedir.
3167 s. Yasanın “GEÇİCİ 2. maddesi, yasanın yürürlük tarihinden 31/12/2009 tarihine kadar uygulanacak, Yeni Çek Kanununun Geçici 1. maddesinin 5. fıkrası ise 31.12.2011 tarihine kadar uygulanacaktır. Her iki geçici madde de belirli süre uygulanacak, yeniden uzatılmazsa belirlenen sürenin sonunda madde ortadan kalkacaktır.
3167 s. Yasanın uygulamasında; çekin, üzerinde yazan keşide tarihinden önce muhataba ibraz edilmesi halinde, hamilin bu çekle ilgili hukuki haklarını kullanmasına engel teşkil etmediği ve T.T.K. na göre çekin üzerinde yazan keşide tarihinden önce ibrazın geçerli olduğu, 3167 s. Yasaya göre karşılıksız çek keşide etmek suçu oluşmasa da, T.T.K.nu, İ.İ.K. nu ve diğer kanunlara göre hamilin çekten doğan haklarını hukuki yönden takibinin mümkün olduğu görüşü kabul edilmiştir.
Her iki geçici madde birlikte düşünüldüğünde, 28.02.2009 tarihinden itibaren 31.12.2011 tarihine kadar keşide edilen çeklerin üzerinde yazan keşide tarihinden önce ibraz
edilmesi halinde karşılıksız çek keşide etmek suçu oluşmayacaktır.
3167 s. Yasanın GEÇİCİ 2. MADDE’sinin 28.02.2009 tarihinden önce ibraz edilen çekler hakkında uygulanıp uygulanmayacağı, yani geçici 2. maddenin daha önce işlenen karşılıksız çek keşide etmek suçlarında uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Yargıtay 10. C.D. ilamı aşagıya alınmıştır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://ictihatdilekce.yetkinforum.com
Avukat
Admin
Admin
Avukat


Mesaj Sayısı : 160
Rep Gücü : 504
Kayıt tarihi : 28/12/09
Yaş : 45
Nerden : Samsun

5941 Çek Kanunu ve Uygulamaları Empty
MesajKonu: Devamı...   5941 Çek Kanunu ve Uygulamaları EmptySalı Mart 23, 2010 2:41 pm

“Yargıtay Yüksek 10. C. D. nin 17.09.2009 tarih ve Esas No : 2009/12591
Karar No : 2009/14476 sayılı ilamı:
Madde gerekçesinde ise, “Madde ile; belirli bir süreyle çekin, üzerinde yazılı keşide tarihinden önce ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersiz kabul edilerek ekonomik sıkıntılarla çeklerin zamanında ödenememesi sonucunda ticari hayatta karşılaşılan sorunlara ve mağduriyetlere çözüm üretilmesi amaçlanmaktadır.” açıklaması yapılmıştır.
Madde metninden ve gerekçeden de anlaşılacağı üzere; söz konusu hükümle, 28.02.2009-31.12.2009 tarihleri arasındaki belirli ve geçici sürede, yaşanmakta olan ekonomik kriz nedeniyle ortaya çıkan belirsizliğin ve
güvensizliğin bir sonucu olarak, ellerinde bulunan ileri tarihli çekleri vadesinden önce bankaya ibraz edenlerin önüne geçilip; piyasadaki para dolaşımının sürekliliğinin sağlanması ve ticari yaşamda ortaya çıkan sorunların, mağduriyetlerin bir ölçüde önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.
Bu düzenleme uyarınca, muhatap banka tarafından, 28.02.2009 – 31.12.2009 tarihleri arasında ibraz edilen ileri tarihli keşide edilmiş çekler için herhangi bir işlemin; dolayısıyla, karşılığı bulunmayan çekler yönünden de 3167 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddelerinde öngörülen işlemlerin yapılması olanaklı değildir. Böylelikle, Türk Ticaret Kanunu’nun 707. maddesi, belirtilen zaman aralığında uygulanamayacaktır.
Belirtilen düzenlemenin, 3167 sayılı Kanun’un 16. maddesinde öngörülen karşılıksız çek keşide etmek suçu yönünden değerlendirilmesi durumunda aşağıdaki sonuca varmak gerekir.
5838 sayılı Kanun’la 3167 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2. madde hükmü, sadece 28.02.2009 – 31.12.2009 tarihleri arasında uygulanacağından; ileri tarihli düzenlenip de belirtilen tarihler arasında vadesinden önce bankaya ibraz edilen ve ibraz tarihi itibariyle karşılığı bulunmayan çekler yönünden, muhatap banka şubesince karşılıksız işlemi yapılamayacağından ve yapılsa bile bu işlem geçersiz olacağından, bu tarih itibariyle karşılıksız çek keşide etmek suçu oluşmayacak, ancak, keşide tarihinden itibaren işleyecek yasal ibraz süresi içerisinde ibraz edilip, karşılığının bulunmaması durumunda suçun oluşumu söz konusu olacaktır.
28.02.2009 tarihinden önce, üzerinde yazılı keşide tarihi gelmeden ibraz edilen ileri tarihli çekler hakkında ise, 3167 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin bu dönemde uygulanmaması nedeniyle, çekin bankaya ibrazı olanaklı olup, karşılıksız işlemi yapılması gerektiğinden; bu tarihten önce işlenen suçlara ilişkin kesinleşmiş mahkûmiyetler ile sürmekte olan davalar yönünden, sanık lehine düzenleme kabul edilerek 5237 sayılı TCK’ nın 7. maddesinin uygulanması olanaklı olmadığı gibi; 31.12.2009 tarihinden sonra, Türk Ticaret Kanunu’nun 707. maddesi uygulanmaya devam edeceğinden, karşılıksız çek keşide etmek suçu oluşacaktır.
Bu açıklamalara göre somut olay incelendiğinde; “05.04.2006” tarihinde ileri tarihli olarak düzenlenen suça konu çekin, keşide tarihinden önce “10.03.2006” tarihinde ibraz edildiği ve bu tarihte karşılığının bulunmadığı; bu tarihin, 5838 sayılı Kanun’la 3167 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2. maddenin uygulandığı döneme rastlamadığı gözetilmeksizin, itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesi yasaya aykırı olup; kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; ADANA 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.03.2009
tarihli ve 2009/201 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’ ın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince BOZULMASINA”
Bu ilamdan anlaşılacağı gibi; 3167 s. Yasanın geçici 2. maddesi geriye yürümeyecek ve 28.02.2009 tarihinden önce ibraz edilen çeklerde uygulanmayacaktır.
Eğer, sadece yeni Çek Kanununun geçici 1/5. maddesinin dışında başka bir hüküm bulunmasaydı ilamdaki görüşe itibar etmek mümkün olurdu, ancak; yeni Çek Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrasında “Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında” denilmek suretiyle suçun oluşumunu çekin üzerinde yazan keşide tarihinden sonra ibraz edilmiş olması şartına bağlamıştır.
Bu nedenle; 5941 s. Yasa yürürlüğe girmeden önce üzerinde yazan keşide tarihi gelmeden ibraz edilen çeklerle iligili karşılıksız çek keşide etmek suçundan açılan soruşturma ve
koğuşturmaların 5237 s. TCK. nun 5. ve 7. maddeleri uyarınca ortadan kaldırılması gerekmektedir.
Vadeli çeklerin önceden ibrazı halinde 5941 s. Çek Kanununun 5/1. maddesinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Vadeli çeklerin önceden ibrazı yeni Çek Kanununda suç olarak düzenlenmemiştir. Suç olmaktan çıkartılmıştır.
5 – Çekin unsurları:
Çekin unsurları T.T.K. nun 692. maddesinde sayılmıştır.
Unsurlarından herhangi birinin bulunmaması halinde T.T.K. 693/1. maddesine göre; belge çek sayılmaz.
Ancak, 08.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4814 s. Yasa ile değişik 3167 s. Yasanın 3. maddesi ile 31.07.2003 tarihinden sonra keşide edilen çeklerde vergi kimlik numarası T.T.K. 692. maddesinde sayılan unsurlara ilave unsur olarak getirilmiştir.
31.07.2003 tarihinden sonra keşide edilen çeklerde vergi kimlik numarasının bulunmaması halinde 3167 s. Yasanın 16/1. maddesinde düzenlenen karşılıksız çek keşide etmek suçu oluşmamakta, ancak bu durum T.T.K. – İ.İ.K. vs. kanunlar yönünden alacaklının hukuki haklarını kullanmasına engel olmamaktaydı.
Yeni Çek Kanununun 2/7. fıkrasında; T.T.K. nun 692. maddesinde sayılan unsurlara ilave olarak çekin üzerinde bulunması gereken bilgiler sayılmış, ancak; 2/9. fıkrası ile “Türk Ticaret Kanunundaki unsurları taşıması kaydıyla, düzenlenen çekin bu maddede yer alan koşullara aykırı olması çekin geçerliliğini etkilemez.” Hükmü getirilmiştir.
Yeni Çek Kanunu yürürlüğe girinceye kadar keşide edilen çeklerde vergi kimlik numarası çekin unsuru olarak aranacak, yasanın yürürlüğe girmesinden sonra keşide edilen çeklerde ise ne vergi kimlik numarası ne de 2/7. fıkrada sayılan diğer bilgilerin bulunmaması çekin geçerliliğini etkilemeyecektir. Çekin asli unsurları, TTK. nun 692. maddesinde sayılan unsurlardır.
3167 s. Yasa yönünden çekin geçerliliğini etkileyen vergi kimlik numarası yönünden 3167 s. Yasa lehedir.
6 – CMK. 195. Maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı :
08.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4814 s. Yasanın 16. maddesiyle 3167 s. Yasanın 16. maddesine eklenen 16/b. fıkrası ile; karşılıksız çek keşide etmek suçlarından yapılan yargılamalarda 1412 s. C.M.U.K. nun 225. maddesinin uygulanabileceği hükmü getirilmiş idi.
Bu hükme dayanarak C.M.U.K. 225. maddesi ve daha sonra yürürlüğe giren CMK. nun 195. maddesine göre ihtarlı davetname tebliğ edilmek suretiyle sanık gelmese bile duruşma yapılabilmekte ve sanığın yokluğunda hüküm kurulabilmekteydi.
Ancak; 3167 s. Yasanın 16/b. fıkrasındaki bu hükme benzer bir düzenlemeye 5941 s. çek kanunu yer verilmemiştir.
CMK. nun 195. maddesinin, yeni çek kanunu tasarısının 5/1. maddesinde düzenlenen karşılıksız işlemi yapılmasına sebebiyet vermek suçlarından açılan davalarda uygulanamayacaktır. Zira, CMK. nun 195. maddesi kısıtlayıcı bir hüküm içermektedir, güvenlik tedbirleri hakkında da uygulanacağı hususu madde metninde açıkça gösterilmemiştir.
Bu hüküm, usul hükmü olduğundan geçmişe dönük uygulanamaz. Yasanın yürürlüğünden önce açılan davalarda şüphelinin, usulüne uygun olarak davet edilmesine rağmen gelmediği hallerde, yeniden savunmasının alınması gerekmez. Ancak; ihtarlı davetname şüpheliye usulüne uygun olarak tebliğ edilememiş ise ve bu arada yeni yasa yürürlüğe girmiş ise şüphelinin savunması alınmalıdır. Yeni Çek Kanunu yürürlüğe girdikten sonra Çek Kanununun 5/1. maddesine göre açılan davalarda CMK. 195. maddesinin uygulanamaz.
7 – Uyarlama yargılamaları:
Karşılıksız çek keşide etmek suçundan açılan davalarda uyarlama yargılamaları duruşmalı yapılmalı, kısmi ödeme bulunup bulunmadığı, miktarı, tüzelkişi temsilcileri ve vekillerin çekin karşılığını bankada bulundurmakla yükümlü olup olmadığı veya temsilcilik ya da vekillik görevlerinin devam edip etmediği vs. hususlar araştırılmalıdır.
3167 s. Yasada kusursuz sorumluluk söz konusu iken 5941 s. Yasanın 5. maddesinde kusurlu sorumluluk öngörülmüştür.
Karşılıksızdır işleminin yapılmasına sebebiyet vermek suçunun oluşabilmesi için, çekin karşılığının, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak, yani en azından taksirle, ilgili çek hesabında bulundurulmaması gerekir. Anayasanın 38 inci maddesinin yedinci fıkrasında düzenlenen ceza sorumluluğunun şahsîliği ilkesi bağlamında güvence altına aldığı kusursuz ceza olmaz kuralının gereği olarak, söz konusu suç, objektif (kusursuz) sorumluluğu gerektiren bir suç olarak değil, en azından taksire dayalı kusurluluğu gerektiren bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu itibarla, kişinin, elinde olmayan sebeplerle ortaya çıkan zorunluluk hâli dolayısıyla, örneğin doğal afet, savaş, kaza geçirmesi gibi bir sebeple, çekin karşılığım ilgili hesapta zamanında bulunduramamış olması hâlinde, ceza sorumluluğu olmayacaktır.
Şüphelinin, “çekin karşılığını elimde olmayan nedenlerle bankada hazır bulundurmadım” yönündeki savunması araştırılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Uyarlama yargılamaları sonunda verilen kararların, itiraza mı? yoksa temyize mi? tabi olduğu hususu tartışmalıdır.
Ağırlıklı bir görüş; bu suçlardan yapılan uyarlama yargılamaları, duruşmalı olarak yapılsa bile itiraza tabi olduğunu savunmaktadır.
8 – MADDE 3:
İbraz, ödeme, çekin karşılıksız olduğunun tespiti ve gecikme cezası
3. Maddede, çekin muhataba ibrazı, banka tarafından çekin bedelinin ödenmesi, çekin karşılıksız olduğunu tesbiti ve karşılıksız kalan kısım için gecikme cezası düzenlenmiştir.
Maddenin 1. fıkrasında, çek bedelinin nasıl ödeneceği, 2. ve takip eden fıkralarda karşılıksız işleminin nasıl yapılacağı ve bankanın sorumlu olduğu miktar belirtilmiştir.
Karşılıksız işlemi 2. 3. 4. 5. ve 6. fıkralara göre yapılacaktır.
Karşılıksız işlemi yapılabilmesi için;
a- Çekin, üzerinde yazan keşide tarihine göre kanuni ibraz süresi içerisinde ibraz edilmesi,
b- Hamilin, karşılıksız işlemi yapılmasını talep etmesi,
c- Çekin arkasına, ibraz tarihi, hesap durumu, bankanın yükümlülüğü çerçevesinde ödediği miktar, ibraz eden kişinin ya da tüzelkişi temsilcisinin adı soyadının yazılması,
d- Çekin arkasının hamille birlikte banka görevlisinin de imzalaması,
Gerekir.
İbraz eden, çekin arkasını imzalamaktan kaçınırsa karşılıksız işlemi yapılmaz.
Çekin arkasında; Banka tarafından ödenen miktar çek bedelinden düşüldükten sonra karşılıksız kalan tutar açıkça belirtilir.
Banka tarafından ödenen miktar; hesap sahibinin banka hesabında bulunan parası + bu miktar yetmediğinde bankanın yükümlülüğü gereği (en çok 600 TL) ödemekle yükümlü olduğu miktardır.
Hamilin, kısmi ödemeyi kabul etmemesi halinde; ibraz tarihi ve ödememe nedeni çekin arkasına yazılması ve hamille banka görevlisinin birlikte imzalamaları suretiyle karşılıksızdır işlemi yapılır ve onaylı fotokopisi bankada saklanarak çekin asli hamile geri verilir. (Mad. 3/5-2.)
Hesapta hiç para bulunmaz ve hamil bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktarı kabul etmesi durumunda da çek aslı hamile geri verilir. 5/2. maddeye göre; bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktar karşılıksız işleminde göz önüne alınmaz.
5941 s. Çek Yasasına göre; çeklerde, hamilin kısmi ödemeyi kabul edip etmemesine göre karşılıksız işlemi yapılmaktadır.
1 – Hamilin kısmi ödemeyi kabul etmesi halinde ibraz ve karşılıksız işlemi:
3. maddenin 4.ve 6. fıkralarına göre karşılıksız işlemi yapılacaktır.
Örnek;
A- ) Hesap bakiyesi sıfır, hesap sahibinin hesabında hiç para yok;
a- Çek bedeli 600 TL veya daha az,
Banka, 600 TL yi geçmemek üzere çek bedelini hamile ödeyecek ve karşılıksız işlemi yapılmayacaktır.
b- Çek bedeli 1.000 TL,
Banka, yükümlülüğü gereği 600 TL yi hamile ödeyecek, 400 TL için karşılıksız işlemi yapılacaktır.
c- Çek bedeli 1.500 TL,
Banka, yükümlülüğü gereği 600 TL yi hamile ödeyecek, 900 TL için karşılıksız işlemi yapılacaktır.
B – ) Banka hesabında 500 TL bulunmakta olsun,
a- Çek bedeli 600 TL.
Banka hesapta bulunan 500 TL yi + ödemekle yükümlü olduğu miktardan 100 TL yi ödeyecek ve karşılıksız işlemi yapılmayacaktır.
b- Çek bedeli 1.000 TL,
Banka, hesapta bulunan 500 TL + yükümlülüğü gereği 400 TL yi hamile ödeyecek karşılıksız işlemi yapılmayacaktır
c- Çek bedeli 1.500 TL,
Banka, hesapta bulunan 500 TL + yükümlülüğü gereği 600 TL yi hamile ödeyecek, karşılıksız kalan 400 TL için karşılıksız işlemi yapılacaktır.
2 – Hamil tarafından kısmi ödemenin kabul edilmemesi halinde (hesapta bulunan para+bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktar) ibraz ve karşılıksız işlemi;
3. Maddenin 5. ev 2. fıkraları uyarınca; karşılıksız işlemi yapılacaktır.
Örnek;
Çek bedeli 10.000 TL olduğu halde banka hesabında 500 TL bulunmaktadır. Hamil kısmi ödemeyi kabul etmedi. Bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktarın dışında sadece bankada bulunan miktar çek bedelinden düşülecek ve 9.500 TL olarak karşılıksız işlemi yapılacaktır. Burada bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktar (600 TL) karşılıksız işleminde göz önüne alınmayacaktır.
Karşılıksızdır işlemini karmaşık hale getiren, 5. fıkranın biraz açıklanması gerekmektedir.
3.maddenin 5. fıkrasının 1. cümlesinde;hamil,bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil kısmi ödemeyi kabul etmezse ikinci fıkraya göre karşılıksız işlemi yapılacaktır. 1. cümlenin devamında;karşılıksızdır işleminin nasıl yapılacağı tarif edilmiştir.
Yani, hamilin bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil kısmi ödemeyi kabul etmemesi halinde 2. fıkraya göre karşılıksız işlemi yapılacak, karşılıksızdır işlemi;”ibraz tarihi ile ödememe nedeni çekin arkasına yazılacak, çek aslı imzası alınmak suretiyle hamile geri verilecek, ön ve arka yüzünün fotokopisi de bankada saklanacatır.”
Buraya kadar cümle açık, anlaşılmaz bir durum yok.
Sıkıntı, 5. fıkranın 2. cümlesinde; banka hesabında hiç para bulunmadığı durumda hamil bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktarı almayı talep ederse bu fıkra hükmüne göre işlem yapılacaktır.
Dikkat edilirse bu cümlede “işlemden” sözedilmektedir. Karşılıksızdır işleminden değil.
Bu cümlede söz edilen işlem;”ibraz tarihi ile ödememe nedeni çekin arkasına yazılarak çek aslı, imzası alınmak suretiyle hamile geri verilmesi ve ön ve arka yüzünün fotokopisinin de bankada saklanacağına.” dair işlemdir.
5. fıkranın 2. cümlesinde; karşılıksız işleminin nasıl yapılacağını gösteren usul işlemininin, 5. fıkranın 1. cümlesindeki karşılıksızdır işlemi ile karıştırmamak gerekmektedir.
Önemli not:
1- Hamil tarafından kısmi ödemenin kabul edilmesi halinde;
Banka, karşılıksız işlemi yapıldıktan sonra çekin arka ve ön yüzünün onaylı fotokopisini ibraz eden hamile verir, çekin aslı banka tarafından muhafaza edilir. Çek aslının mahkeme veya icra dairesi tarafından istenmesi halinde bu mercilere gönderilir.
2- Hamil tarafından kısmi ödemenin kabul edilmemesi halinde (hesapta bulunan para+bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktar);
İbraz tarihi ve ödememe nedeni çekin arkasına yazılır ve hamilin imzası alınmak suretiyle çekin aslı hamile geri verilir, onaylı fotokopisi bankada saklanır. Bu durumda karşılıksız işlemi 2. fıkraya göre yapılır.
9 – GEÇİCİ MADDE 1 – 2:
5941 s.Çek Kanununun “ Yürürlükten kaldırılan mevzuat” başlığı altındaki 9. maddesi ile; bu kanununun yürürlüğe girdiği 20.12.2009 tarihi itibarıyla 3167 s. Kanunla, 3167 s. Kanunu değiştiren 4814 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmıştır. hükmü getirilmiştir.
5941 s. Çek Kanununun 9. maddesinden sonra gelmek üzere; “Geçiş hükümleri” başlığı altında “GEÇİCİ MADDE 1” ve “GEÇİCİ MADDE 2” ile 3167 s. Kanunun yürürlükten kaldırıldığı ve 5941 s. Kanunun yürürlüğe girdiği 20.12.2009 tarihinden sonra uygulanacak örneğin; (5941 s. yasaya uygun çek karnelerinin basılması, dağıtılması, yeni çek karnelerinin basılıp dağıtılıncaya kadar ne yapılacağı, bu tarihten önce açılan davaların nerede görüleceği, takas odaları yerine kurulacak sistem vs.) içeren geçiş hükümleri düzenlenmiştir.
Yani GEÇİCİ MADDE 1: 3. fıkrası; “Zaman bakımından uygulama” başlığı altında düzenlenen TCK. nun 7. maddesine aykırı olmamak kaydıyla 20.12.2009 tarihinden itibaren yasada belirlenen sürelerde; 5941 s. Çek Kanunundaki sistemler kuruluncaya, bu yasaya uygun çek karneleri basılıp dağıtılıncaya ya da bu tarihten önce açılan davaların hangi mahkemede görüleceği vs. geçiş hükümleridir.
Bu geçiş hükümleri belirli süre uygulanacak hükümlerdir. GEÇİCİ MADDE 1: 3. fıkrası genel atıf hükmünde değildir.
20.12.2009 tarihinden önce işlenen ancak bu tarihten sonra açılan davalar Sulh Ceza Mahkemelerine açılmalı ve lehe yasa değerlendirmesi de Sulh Ceza Mahkemesince yapılmalıdır. Ancak 20.12.2009 tarihinden önce As. C. Mahkemelerine açılan davalar gene aynı mahkemece görülüp sonuçlandırılmalı, As. C. Mahkemesince verilen hükümlerin uyarlama yargılamaları da gene As. C. Mahkemelerince yapılmalıdır.
5941 s. Yasanın 5. maddesine göre soruşturma ya da koğuşturma yapan C. Savcısı ya da mahkemenin; aynı yasanın GEÇİCİ 2. maddesine göre, 01.04.2010 tarihine kadar tarafların anlaşma ya da taahhütname vermelerini beklemesi gerekmez. Geçici 2. madde hiç yokmuş gibi soruşturma ya da koğuşturmaya devam edilir.
Anlaşma ya da taahhütname verilmesi halinde geçici 2. madde uygulanır, verilmezse uygulanmaz.
Anlaşma ya da taahhütname vermek taraflar için zorunluluk değildir. Taraf, anlaşma ya da taahhütnameyi isterse verir, istemezse vermez. C. Savcısı ya da mahkemenin, tarafların isteğine bırakılmış bir eylemin gerçekleşmesini beklemesi söz konusu olamaz.
3167 s. Yasanın 16. maddesine göre; soruşturması ya da koğuşturması devam eden davalarda veya bu yasaya göre kesinleşmiş hükümlerde keza tarafların anlaşma veya taahhütname sunmalarını beklemek gerekmez. Soruşturmaya veya koğuşturmaya devam edilmeli veya hüküm infaza verilmelidir. İnfaza verilen hükümlerinde, anlaşma veya taahhütname verilinceye kadar infaza devam edilmelidir.
C. savcılığına ya da mahkemelere sunulan anlaşma veya taahhüname belgelerinin eksik olması veya gerekli bilgileri kapsamaması halinde talep derhal reddedilmemeli,hak kaybına neden olmamak için anlaşma veya taahhüt belgelerini sunan taraftan eksiklerin giderilmesi istenilmelidir.
5941 s. ÇEK KANUNU ve 3167 S.Y. 13/1. mad.
Çek karnelerini aide etmemek
3167 s. Yasanın 13/1. maddesinde; Banka tarafından yapılan ihtara rağmen çek defterlerini bankalara geri vermeyenler hakkında adli para cezası öngörülmekte idi. Yeni çek kanununun 5/6.fıkrasında;hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, elindeki bütün çek yapraklarını ait olduğu bankalara iade etmekle yükümlü tutulmuş, ancak; çek karnelerini bankaya iade etmeyenler hakkında herhangi bir cezai yaptırım öngörülmemiştir.
Bu nedenle; TCK. nun 5. ve 7. maddelerine göre lehe yasa uygulaması gereği, yeni çek kanununda; çek defterlerini ilgili bankalara geri vermeyenler hakkında cezi yaptırım öngörülmediğinden ve bu yükümlülük yasada suç olarak düzenlenmediğinden, 3167 s. Yasanın 13/1. maddesi uyarınca açılmış bütün soruşturma ve koğuşturmaların düşürülmesi ve verilmiş mahkumiyet kararlarının da ortadan kaldırılması gerekmektedir. güncelleme: o4.01.2010
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://ictihatdilekce.yetkinforum.com
 
5941 Çek Kanunu ve Uygulamaları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Yargı Kararları Işığında Tebligat Uygulamaları

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
İÇTİHAT - DİLEKÇE :: MAKALELER-
Buraya geçin: