T.C. YARGITAY
21.Hukuk Dairesi
Esas: 2008/17998
Karar: 2009/5752
Karar Tarihi: 16.04.2009
YETİM AYLIĞI BAĞLANMASI VE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ - DAVACIYA ÖLEN BABASINDAN YETİM AYLIĞI BAĞLANMASININ İSABETLİ OLUŞU - FAİZ İSTEMİ HAKKINDA OLUMLU VEYA OLUMSUZ BİR KARAR VERİLMEDİĞİ - HÜKMÜN BOZULMASI GEREĞİ
ÖZET: Somut olayda davacıya ölen babasından yetim aylığı bağlanması yerindedir. Ancak davacının dava dilekçesinde bir talebi olmadığı halde <...annesinin aylıklarının ölümünden sonra da ödenmesi nedeniyle Kurumun davacıdan talepte bulunmasının mümkün bulunmadığına...> karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Yine davacı dava dilekçesinde dava değerini belirterek, fazla hakları saklı tutup aylıklar için faiz isteminde bulunduğu halde, mahkemece aylığın bağlandığı tarihten itibaren davacının alması gereken aylıklar için uzman bir bilirkişiye faiz hesabı yaptırılması ve çıkacak sonuca göre talepte gözetilerek bir karar verilmesi gerekir.
(1479 S. K. m. 45)
Dava: Davacı, 04.08.1994 tarihinden itibaren yetim aylığı bağlanması ve uğradığı manevi zarar nedeniyle manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Karar: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava ölen kocasından ölüm aylığı almakta olan davacının ölen babasının üzerinden de 1479 sayılı Yasa’ya göre 04.08.1994 tarihinden itibaren yetim aylığı bağlanması gerektiğinin tespitiyle bu tarihten bağlanacak birikmiş aylıkların işletilecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davacıya 01.08.2003 tarihinden itibaren yetim aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, annesinin aylıklarının ölümünden sonra da ödenip hesaptan çekilmesi nedeniyle Kurumun davacıdan talepte bulunmasının mümkün bulunmadığına ve yasal koşulları bulunmayan manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasa’nın 24.07.2003 tarihli 4956 sayılı Yasa’nın 23. maddesiyle değiştirilen 45. maddesinin (c) bendinde 18 yaşını, orta öğrenim yapması halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayan ve (18 yaşını doldurmayanlar hariç) bu Kanun ile diğer Sosyal Güvenlik Kanunları kapsamında çalışmayan, bu Kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan veya yaşları ne olursa olsun çalışamayacak durumda malûl olan çocuklarla, yaşlan ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve bu Kanun ile diğer Sosyal Güvenlik Kanunları kapsamında çalışmayan, bu Kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan kız çocuklarının her birine ölüm sigortasından aylık bağlanacağı belirtilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının babasının 17.01.1976 tarihinde ölümüyle annesine ölüm sigortasından aylık bağlandığı, annesinin de 10.07.1986 tarihinde ölmesine rağmen kayıtlarda sağ görünen annesi adına aylık ödenmesine devam edildiği, bu konuda H. Bankası'nın 16.03.2003 tarihli yazısına göre 01.01.2000 tarihinden önceki ödeme bilgilerine ulaşılamadığı ve bu tarihten sonra da bir ödemede bulunulmadığının bildirildiği, davacının ölen kocasından dolayı 04.08.1994 tarihinden beri dul aylığı aldığı, 09.09.1996 tarihli tahsis dilekçesiyle de babasından yetim aylığı bağlanmasını talep etmesi üzerine Kurumun 08.10.1996 tarihli yazısı ile annesi kayıtlarda sağ göründüğünden annesinin ölüm kaydını sunması gerektiğinin bildirildiği, bu tarihten sonra davacının 11.07.2003 tarihinde yeniden tahsis talebinde bulunması üzerine Kurumun davacının 01.08.2003 tarihinden itibaren yetim aylığı bağlanmasını hak ettiğini ancak aylık bağlanabilmesi için 11.07.2003 tarihinden sonra alması gereken aylıkların annesi için yapılan yersiz ödemeleri karşıladığından <yersiz olarak ödenen aylıklar nedeniyle davalı Kurum alacağı olan miktarın biriken yetim aylığından düşülmesini talep etmesi, halen evlenmemiş olması, kendi namına çalışmakta olduğuna dair gerekli muhtaçlı belgelerinin ibrazının gerekeceğinin> bildirildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda davacıya 01.08.2003 tarihinden itibaren ölen babasından yetim aylığı bağlanması yerindedir. Ancak davacının dava dilekçesinde bir talebi olmadığı halde <...annesinin aylıklarının ölümünden sonra da ödenmesi nedeniyle Kurumun davacıdan talepte bulunmasının mümkün bulunmadığına...> karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Yine davacı dava dilekçesinde dava değerini belirterek, fazla hakları saklı tutup 04.08.1994 tarihinden itibaren bağlanması gereken aylıklar için faiz isteminde bulunduğu halde, Mahkemece aylığın bağlandığı 01.08.2003 tarihinden itibaren davacının alması gereken aylıklar için uzman bir bilirkişiye faiz hesabı yaptırılması ve çıkacak sonuca göre talepte gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi usul ve Yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.04.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.